ALAN DEĞİŞİKLİĞİ, YAN DAL VE ÇOCUKLARIMIZIN KARARAN GELECEĞİ
Milli Eğitim Bakanlığı’nın son olarak, öğretmenler için yaptığı alan değişikliği uygulamasında bu yıl talihsizce bir ilk yaşanıyor…
Sınıf öğretmenlerimize, yan dallarına bağlı olarak, branş değişikliği hakkı tanınıyor. İyice anlaşılması için özellikle belirtelim ki bu değişiklik, her sene yapılan, gerçek branşı matematik, fizik, kimya, biyoloji, felsefe, sosyoloji… gibi branşlar olup da sınıf öğretmenliği yapanların kendi branşlarına dönüşü değil!”. Bununla beraber gerçek branşı sınıf öğretmeni olanlara da “YAN DAL”larına bağlı olarak Matematik, Fen Bilgisi, Fizik, Kimya…gibi uzman olmadıkları branşlara geçiş hakkı tanınıyor. Yani matematik ve fen bilgisi gibi derslerin ilköğretim müfredatı ile uzaktan yakından alakası olmayan ortaokul ve lise müfredatlarını anlatmak için, sınıf öğretmenlerimize bu derslerin branşına geçiş hakkı tanınıyor. Öğretmenlerimiz ise bu uygulamayı özellikle ve maalesef “tayin” sebebiyle istemektedirler.
Uygulamayı biraz daha somut anlatalım: “15-20 yıl, sadece pratisyen hekim olarak çalışan bir doktora, bakanlığın doğru düzgün eğitim vermeden, kalp ameliyatı ya da organ nakli yapabilme yetkisi vermesi” gibi bir şey bu. Kim teslim olabilir ya da kim teslim edebilir hastasını böyle hekimlere…
Peki, bahsettiğimiz “YAN DAL” meselesi nedir? Onu da hemen açıklayalım: Yan Dal, 2000’li yıllardan önce mezun olan sınıf öğretmenlerine, üniversitede öğrenciyken verilen seçmeli birkaç dersin sağladığı bir statü. Ya da Milli Eğitim Bakanlığı’nın meşhur(!) hizmet içi eğitimleriyle verdiği 1-2 aylık kursların kazandırdığı statü… Yani “yan dal” bir uzmanlık meselesi ya da gerçek bir branş meselesi değildir.
Mesela matematik dersi için durumu şöyle konuşabiliriz. 6-7-8. sınıf matematik müfredatını bilmeyen(kendi alanları olmadığı için) sınıf öğretmenlerimiz bir anda kendilerini bu sınıflarda bulacaklar. Hem de matematik öğretmeni olarak… Sayın bakanımızın kendi ağzıyla itiraf ettiği ülkemizin “matematikteki başarısızlığına” bu durum ne kadar çare(!) olur yorumu sizlere bırakıyorum.
Son olarak uygulamaya, atanamayan branş öğretmenleri açısından da bakacak olursak, görev ve hizmet edebilme aşkıyla tutuşup sıra bekleyen genç branş öğretmeni adaylarımızın da umutlarını karartan bu karar çocuklarımızın geleceğini ne kadar aydınlatır bilemiyorum.
Çocuklarımızın geleceğini karartan bu uygulamanın bir kez daha gözden geçirilip bir an önce iptal edilmesi dileğiyle…
Eklenme : 03 Ekim 2012